SGK prim ödeme 2025 ne kadar ?

Emre

New member
2025 SGK Prim Ödemesi Üzerine Bir Hikâye: Bir Masanın İki Yanı

Selam forumdaşlar,

Bugün size sadece rakamlardan, oranlardan ya da devletin açıkladığı resmi SGK prim tutarlarından bahsetmek istemiyorum. Çünkü bazen bir sayı, bir hayatın özetidir. Bazen bir bordro satırında yazan rakam, bir babanın uykusuz gecelerinin ya da bir annenin sabırla ördüğü bir geleceğin sembolüdür. 2025 SGK prim ödemeleri konuşuluyor ya hani, gelin bu mevzuyu biraz yürekten konuşalım.

Ali ve Zeynep: Aynı Hesabın İki Farklı Yüzü

Ali, 38 yaşında bir inşaat mühendisi. Kafası hep hesapta, stratejik düşünmeyi seven, planlı bir adam. Hangi aya ne kadar ödeme yapılacak, hangi prim nasıl optimize edilir, hepsinin notunu tutar.

Zeynep ise 35 yaşında bir öğretmen. Ali’nin eşi. O daha çok hisseder, dinler, anlar. Rakamlar onun için değil, o rakamların ardındaki insan hikâyeleri için yaşar.

Bir akşam, mutfakta çay demlenirken konu yine SGK primine gelir.

Ali bilgisayarının başında, Excel tablosuna gömülmüştür:

— “Zeynep, bak 2025’te prim oranı yine artıyor. Brüt maaş 20 bin lira olursa, çalışan payı %14, işveren payı %20,5… Toplamda neredeyse 7 bin lirayı bulacak.”

Zeynep fincanını eline alır, sessizce bir yudum çay içer:

— “Peki Ali, o 7 bin lirayla kimlerin geleceği bir ay daha korunacak, hiç düşündün mü?”

Ali durur.

Çünkü o an, mesele bir matematik olmaktan çıkar.

Rakamların Ardındaki İnsan Hikâyeleri

Ali’nin ofisinde çalışan genç bir çocuk vardır, Mehmet. 24 yaşında, yeni mezun. İlk kez SGK’lı çalışmaya başlamıştır. Bir gün heyecanla gelir:

— “Abi, e-Devlet’ten baktım, adımın yanında ‘aktif sigortalı’ yazıyor!”

O “aktif sigortalı” yazısı, onun için yalnızca bir kelime değildir. Artık bir yere aittir, bir sisteme dâhildir, bir gün emeklilik hayali kurabilir.

Zeynep bunu duyduğunda gözleri parlar. Çünkü o, öğrencilerine hep şunu söyler:

“Bir ülkenin gerçek güvenliği, sınırlarında değil, vatandaşının güvencelerinde başlar.”

Ali o gece yine hesap yapar ama bu kez sadece maaş üzerinden değil. Kafasında başka bir denklem vardır: “Bir ülkenin umudu kaç lira?”

2025 SGK Primleri: Kuru Rakamlar mı, Hayatın Bedeli mi?

2025 yılında SGK prim oranları artmıştır. Asgari ücret 20.000 TL seviyesindedir ve her ay çalışan 2.800 TL civarında prim öderken, işveren de 4.100 TL civarında katkı yapmaktadır.

Evet, bu artış bazılarına yük gibi gelir. Ama Zeynep’in gözünde bu, bir annenin doğum izni sırasında maaşının devam edebilmesi, bir işçinin iş kazasında tedavi masraflarının karşılanması, bir emeklinin sofraya bir tabak daha koyabilmesidir.

Ali içinse bu, stratejik bir zorunluluktur. “Eğer herkes sistemden çıkarsa, sistem çöker” der.

Ama Zeynep başka bir pencereden bakar:

— “Belki sistem değil de insanlar dayanışmayı unuttuğu için çöker Ali.”

O cümle masanın ortasında asılı kalır.

Bir Akşamüstü Muhasebesi

Bir pazar günü, evde sessiz bir akşamüstü. Televizyonda emekli bir adam, mikrofonu tutup şöyle diyordu:

“Benim primlerimle oğlumun geleceği arasında köprü var.”

Ali sustu. Zeynep’in gözleri doldu.

O an fark ettiler ki, SGK sadece bir sistem değil, kuşaklar arası bir el sıkışmasıydı.

Ali artık Excel’e bakarken, satır başına “Zeynep’in sözü” diye not düşmeye başladı.

Mehmet’in sigorta primini hesaplarken “Bu, bir gencin hayal primi” yazıyordu yanına.

Forumdaşlara Bir Söz

Sevgili forumdaşlar,

Biliyorum, hepimiz geçim derdindeyiz. 2025’in SGK primleri kimimiz için ağır bir yük gibi görünüyor. Ama biraz da şunu düşünelim:

Her ödediğimiz prim, yalnızca bir borç değil, geleceğe bir katkıdır.

Belki bir gün biz de, emeklilikte o primlerin meyvesini toplarken, “İyi ki ödemişim” diyeceğiz.

Ali’nin stratejisiyle Zeynep’in yüreği birleştiğinde, bir ülkenin sosyal güvenlik sistemi gerçekten güçlenir. Çünkü biri aklın sesidir, diğeri vicdanın.

Son Söz: Rakamların Ardındaki İnsan Olmak

2025’te SGK prim ödemesi sadece ekonomik bir konu değil. Bir vicdan meselesi, bir dayanışma hikâyesi.

Ali’nin planları, Zeynep’in sezgileriyle birleştiğinde aslında hepimize şunu söylüyor:

“Bu ülkenin geleceği, sadece bütçede değil, birbirimize olan inancımızda yazıyor.”

O yüzden forumdaşlar, bugün sizden bir yorum değil, bir duygu bekliyorum:

Sizce prim ödemek sadece bir yük mü, yoksa birbirimize verdiğimiz bir söz mü?

Çünkü bazen en büyük hikâyeler, bordro satırlarında değil, kalbin bir köşesinde başlar.